Sosyal Sermaye
Son yıllarda oldukça popüler bir araştırma alanı olan “sosyal sermaye” çalışmaları, ABD kaynaklı sosyoloji tartışmaları ile ortaya çıkan ve günümüzde ülkelerin büyümeleri ve kalkınmalarından, yoksulluk ile savaşıma kadar birçok alanda da tartışılır hale gelen bir kavramdır. İnsan davranışlarının iktisadi yönü ile ilgili olarak ekonomik alandaki sosyal sermaye çalışmalarının 1990’lı yıllarda hız kazandığı bilinmektedir. Bu gelişme sosyal teori ile ekonomi teorisini birlikte ele alan yaklaşım ile paraleldir.
Sosyal sermaye ile ilgili tartışmalar öncelikle “kavram/metafor” biçiminde kavramsal düzeyde yapılmaktadır. İzleyen tartışma alanı; “sosyalin sermayeleşmesi” ve “sermayenin sosyalleşmesi” tartışmalarının çıkış noktasını da oluşturan “insanlar arası güvene dayalı ilişkileri” sermaye olarak ele almanın hatalı yönleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Sermaye; homojen, somut, ölçülebilir bir kavram iken sosyal sermaye için aynı tanımlamaların yapılmasının güç olması, en önemli eleştirilerin de bu noktada yoğunlaşmasına neden olmaktadır.
1990’lı yılların ortalarından itibaren iktisatçıların da ilgilendiği bir konu olmaya başlayan “sosyal sermaye” kavramı; kolej öğrencilerinin okul başarısını açıklamada aile ve çevrenin önemini vurgulamak amacıyla, ilk olarak; L.J.Hanifan’ın “The Rural School Community Center (1916)” çalışmasında kullanılmıştır. Kavram; bu süre içinde birkaç defa daha çeşitli çalışmalarla gündeme gelmiş ancak çalışmalar gerek sayı gerekse yayılma bakımından sınırlı düzeyde kalmıştır. 1990 yılında J.Coleman “Foundations of Social Theory” çalışması ile sosyal sermaye kavramını; beşeri sermayenin tamamlayıcısı ve sosyal teoriyle ekonomik teoriyi bir araya getiren bir yol olarak ele almaktadır.
Sosyal sermaye konusundaki temel çalışmalar, hatta bazı kaynaklarda “sosyal sermaye klasikleri” olarak adlandırılan çalışmalar; Bourdieu (1980 ve 1986), Coleman (1988 ve 1990), Putnam (1993 ve 1995) olarak belirtilmektedir. Bu çalışmalarda genel olarak sosyal sermaye; ekonomik sermayenin açıklayıcısı, kültürel sermayenin tamamlayıcısı olarak ele alınmaktadır[2]
Temel düşüncesinin; insanlar arası iletişim ağlarının karşılıklı avantaj sağlayan ve sosyal bağlılık için gerekli görülen bir ortaklık olduğu düşünüldüğünde sosyal sermaye; hem sosyal teoride hem de ekonomi teorisinde ayrıntılı olarak ele alınıp incelenmesi gerekli bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Ortak hayat görüşünü paylaşan insanların bir araya gelerek oluşturduğu “değer” anlamında ele alındığında bu paylaşımın ürünü olarak ortaya çıkan sosyal sermaye toplumsal, ekonomik ve sosyal sonuçları göz önünde bulundurulduğunda her zaman pozitif getirilere sahip olmamaktadır. Mafya vb. suç örgütlerinde de “ortak görüşü” paylaşan insanların biraya gelmesi, verecekleri kararlarda risk ve belirsizlikleri azaltmada bu ilişkilerine güvenmeleri gibi koşullar bulunmaktadır. Sosyal sermaye aynı zamanda negatif sonuçları ile de ayrıntılı incelenmesi zorunlu olan bir kavramdır.
Diğer yandan yeni teknolojiler, özellikle günümüzde yaşanan bilgisayar ve internete dayalı gelişmeler, doğrudan doğruya insanlar arası iletişimi etkilemektedir. Temelinde insanlar arası iletişimin olduğu sosyal sermaye kavramının da bu gelişmelerden etkilenmesi kaçınılmazdır. Bilişim İletişim Teknolojilerinin[3] (BİT) ve bunların en somut bir görünümü internetin, bireylere sağlamış olduğu “sanal gruplar” kurabilme; var olanları sanal ortama taşıyabilme fırsatı ile bağlantılı olarak, oluşan bu grupların sosyal sermaye stoku üzerindeki etkisi diğer bir önemli tartışma alanı olarak karşımıza çıkmaktadır.
[1] John Field, Sosyal Sermaye, (Çev. Bahar Bilgen ve Bayram Şen), İstanbul Bilgi Üniversitesi Ya. No. 141, Sosyal Bilimlerde Kavramlar No.4, (İstanbul:2006), s.9.
[2] BİT sektörü; yazılım, hizmetler, donanım ve ekipmanlar olarak ele alınmaktadır. OECD’nin sınıflandırılmasına göre başlıca BİT ürünleri; firma ve bürolarda kullanılan bilgi işlem ve hesap makineleri, izole edilmiş metal ve kablo ürünler, elektronik ürünler, televizyon ve radyo vericileri ile ilgili ürünler, telefon ve telgraf cihazları, video kayıt cihazları ve endüstriyel süreç kontrol cihazları olarak sayılabilir. BİT ürünleri ile ilgili hizmetler ise; makine ve ekipman toptan satışı ve tedariki, bilgisayar, işyeri makine ve bilgi işlem ekipmanı kiralaması, telekomünikasyon, bilgisayar ile ilgili hizmetler, veri giriş tarzı işlemler gibi sıralanabilir. http://www.izto.org.tr/rapor/ityeni.pdf, (4.9.2000).